Ailemizin yeni üyesi ... LEFTER KüçükKANERiadis..
Lefter KüçükKANERiadis kimdir?
Anavatanı atlas okyonusundaki kanaryalar olan,adını renginden alan BAKIRİ cinsi kanaryaların nadide üyelerinden Lefter , serçegiller familyasında bülbül ötüşü ile meşhur bir kuştur.2012 Mayıs ayında hayata kuşçuda merhaba diyen Lefter ,Aralık 2012 itibarı ile Cimbomlu ailemizin fenerli üyesi olarak evimizin baş köşesine yerleşmiştir.
Zeytinin Bahçesi'indeki türler gittikçe artıyor , ilgilenenler için Kanaryalar ile ilgili biraz ansiklopedik bilgi;
Kanarya Familyası: İspinozgiller (Fringillidae).
Yaşadığı yerler: Yabanileri; Kanarya, Azor, Madeira adaları, Güney
Avrupa ve Kuzey Afrika’da su kıyılarındaki ağaçlık alanlarda. Evcilleri; hemen hemen
dünyanın
her tarafında. Özellikleri: 13-14 cm boyunda, ötücü bir kafes kuşu.
Anayurdu Kanarya Adalarıdır. Yabanilerin sırtı gri çizgili zeytin
yeşili, diğer tarafları ise sarı-yeşildir. Evciller altın sarısı
rengindedir. Tane ile
beslenirler. Ömrü: 34 yıl kadar. Çeşitleri: 22 kadar türü bilinmektedir. Birçok ırkı üretilmiştir. Harz, Manchester,
Londra, Norveç, Belçika ırkları Ünlüdur.
İspinozgiller ailesinden bir kuş türü. Kanarya, adını aldığı Kanarya adaları ile Azor ve Madeira adalarında
yaşayan yabani türden, bütün
dünyaya yayılmış bir kafes kuşudur. Süs ve sesi için
beslenir.
Serçe iriliğinde olup, evcilleri sarı renktedir. Yabanilerin sırtı gri
çizgili zeytin yeşilidir, karnı sarımtrak yeşildir. Dişilerin renkleri
daha soluktur. Yabani kanaryaların sesi daha
etkileyici ve kuvvetli olduğu halde, kafes kanaryaları kadar değişken değildir. Evcillerin renkleri, esaret
hayatının etkisi ile sarıya dönüşür. Nadir olarak beyaz ve
kırmızımsı olanları da vardır. Tohum ve taze bitkiyle
beslenirler. Küçük sürüler halinde etrafı ağaçlarla çevrili göl, dere gibi su kenarlarında
yaşarlar.
Gülü severler, dişiler tüy, kıl yosun ve köklerden
ağaç veya çalılara fincan şeklinde gizli yuvalar yaparlar.
Yılda iki döl verirler. Kış ve sonbaharda bir araya gelirler. Bu esnada
erkek
kanaryalar uzun ötüşler ve ani uçuşlar yaparak birbirleriyle
döğüşürler. Dişi, kahverengi benekli açık mavi renkli 3-5 yumurta
yumurtlar. Kuluçka süresi 13 gündür. Bu devrede
erkek
kanarya dişiyi devamlı besler. Yavrular çıplak ve gözleri kapalı olarak
yumurtadan çıkarlar. 17 günde tüylenerek üçüncü hafta sonunda yuvayı
terk ederler.
Kanarya, Avrupa’ya 400 sene evvel girmiştir. On
altıncı yüzyılda Kanarya Adasından bir gemi, içinde birkaç bin kanarya
ile Avrupa’ya gelirken fırtına yüzünden İtalya yakınında karaya oturdu.
Gemiciler gemiyi terk etmeden önce kanaryaların kafeslerini açtılar.
Elbe Adasına sığınan bu kanaryalar çiftleşerek ürediler. Buradan
yakalananlar bütün dünyaya yayıldılar. Uzun süren ayıklamalar sonucu
çeşitli ırklar üretildi. Bunların içinde en Ünlüu Almanya’nın Harz
Dağlarında geliştirilen soydur. En iyi ve en çok öten budur. Bunların
seslerinin güzel olmasında talim ve iyi bakımdan başka Harz Dağlarının
iklim ve havasının da etkili olduğu savunulmaktadır. Kanaryaların en
süslüsü ve güzeli Norveç kanaryasıdır. Vücutları daha büyük ve
tüylerinin rengi kırmızımtrak sarıdır. Soyların karışmasıyla tepeli ve
siyahlı olanlar da üretildi. Fakat bunlar pek makbul değildir.
Yurdumuzda Alman, İrlanda ve yerli kanaryalar mevcuttur. Yerli
kanaryaların rengi sarı, limoni beyazımsıdır. En makbulü sarı renkli ve
siyah tepeli olanlardır.
Kanaryaların bakımı: Kanarya beslemek
isteyenler önce iyi bir kafese sahib olmalıdır. Bir iki kanaryalık
çeşitli tel kafesler vardır. Çok miktarda kanarya beslemek için daha
büyük kafeslere ihtiyaç olur. Kafesin altına sık sık değiştirilen temiz
kum koymalıdır. Kum yerine taban iki kat tahtadan yapılabilir. Üstteki
çıkarılıp tekrar yerine konacak bir tarzda olmalıdır. Temizlik sırasında
rahat yıkanabilmesi için çinko veya başka bir maden ile kaplı olması
daha uygundur. Kanarya kafesinin konacağı yerin seçimi de önemlidir.
Kanaryaların en büyük düşmanı kedidir. Kedi ve başka düşmanlardan
korumak için kafesi odada yüksek ve uygun bir yere asmalıdır.
Kanaryalar
zor şartlara dayanıklıdır, ancak devamlı olarak temiz hava ve güneşe
ihtiyaçları vardır. Bununla beraber hava cereyanından ve aşırı ısıdan
korumak, kafesinin yerini günde bir iki kere değiştirmek lazımdır.
Sabahleyin, kanarya kafesini güneşli bir pencereye asmalıdır. Sabah
güneşi pek hoşuna gider. Fakat güneş ısınınca mutlaka yerini
değiştirerek serin bir yere almalıdır.
Kuşa bakanlar, kafesin
yeri değiştikçe sabahları ve daima aynı saatte kafesi temizlemeli ve
kuşun banyosunu yaptırmalıdır. Kafesi temizlemek için bir masanın
üzerine koymalı ve altını çıkarıp temizlemelidir. En iyisi kafesin
altındaki tahtayı çıkarınca güzelce yıkamalıdır. Bu saatte kanaryanın
banyosu da yaptırılmalıdır. Banyo için çok derin olmayan ve içinde ancak
2 cm kadar su bulunan bir tabak veya özel bir banyo kabını kafesin
içine (altı yokken) koymalıdır. Kanarya suyu görünce hemen içine girer
ve çırpınıp yıkanmaya başlar. Banyodan sonra kafes kurutulmalı ve altı
yerleştirilmelidir. Su ve yem kaplarını da yeniden doldurup yerine
asmalıdır. Alışkın olan kanaryaların banyosu kafes dışında da
yaptırılabilir. Suyla dolu banyo kutusu kafesin dışına konur. Kafesin
kapısı açılınca kanarya hemen dışarı çıkarak yıkanır. Banyodan sonra
odanın içinde biraz uçarak ekzersiz yapar. Birçok kuşlar banyo ve
uçuştan sonra kendiliğinden kafesin içine girerler.
Genellikle
kanaryaların yemleri bazı bitki tohumlarıdır. Yeşilliği de severler.
Başlıca yemleri kanarya çimi tohumu, keten ve kenevir tohumları, kuş
üzümü vs.dir. Yemlerini normal kararda vermelidir. Kanarya
hastalıklarının baş sebebi aşırı beslemedir.
Bazı kuşçular bu
tohumları karıştırıp verir. Bu usul iyi değildir. Kanaryaların bu
tohumlardan hangisini daha iyi yediğini ve hangisinin dokunup
dokunmadığını anlamak için tohumları ayrı ayrı vermelidir. Kanaryalar
kenevir tohumunu çok severler. Ağır olduğu için devamlı vermemelidir.
Kenevir tohumu kanaryaları kızdırdığından yumurta zamanı az
verilmelidir. Bazı kuşçular satacakları kuşları alıcıya çok öttüğünü
göstermek için kenevir tohumu ile besleyip kızdırırlar. Fakat bir hafta
sonra bu kızgınlıkları geçeceğinden sesleri de kesilir.
Kuş otu
ve salatalık gibi yeşil besinler de arasıra verilmelidir. Salatalık,
kuşun yetişeceği bir yere kafesin teline bağlanarak verilebilir. İncir
gibi tohumlu meyveler de tavsiye edilir. Arasıra katı pişmiş yumurta
sarısı, ıslatılmış ekmek, tuz ve kireç ihtiyaçlarını karşılamak için
mürekkep balığının kuru kemik parçası kafesin bir yerine asılırsakanarya
gagasıyla kopararak yer.
Evcil kanaryaların üreme mevsimi
şubattan mayıs sonuna kadardır. Kanaryaları çiftleştirmek için
kullanılacak kafes 37,5 cm yükseklikte, 25 cm genişlikte ve 60 cm
uzunlukta olabilir. Kafesin tel örgülü olan ön yüzü dışında diğer üç
tarafı kapalı olmalıdır ve sallanmayacak şekilde duvara asmalıdır veya
ayrıca bir çifthane yapmalıdır. Bir çift kanarya için bir metre uzunluk
ve yarım metre genişlik yeterlidir. Her bir çifthaneye bir iki yuva,
folluk yapmalıdır. Folluklar tahtadan yapılabileceği gibi küçük tel bir
sepet de kullanılabilir. Dişi kuşun yuva yapması için biraz pamuk, keçi
kılı veya at kılı koymalıdır. Bu kıllardan bir miktar da kafesin bir
tarafına asmalıdır. Kanarya bunları istediği kadar kullanır.
Kanaryalara
kuluçka zamanında her zaman verilen yemlerden başka ekmek ufağı ile
birlikte katı pişmiş yumurta ve ince istiridye kabuğu vermelidir. Dişi,
benekli, mavi yeşil renkli 4-6 yumurta yumurtlar. Yeme kalktığı zaman
yerine erkek gelerek yumurtaların üzerine oturur. Yavrular 13 veya en
çok 15 günde yumurtadan çıkarlar. Anne ve babaları tarafından
beslenirler. Üç hafta sonra her şey yiyebilirler ve ayrı kafeslere
konabilirler.
Eğer çok miktarda kanarya yetiştirilecek ise
çifthaneyi ona göre büyük yapmalıdır. Yahut bir odayı çifthane olarak
kullanmalıdır. Büyük çifthanelere ağaç dalları da sermelidir.
Çiftleşecek olan kanaryaları evvela küçük bir kafeste beraber bulundurup
birbirlerine alıştırmalıdır. Böyle yapılmazsa erkekler birbirleriyle
döğüşür ve çoğunlukla birbirlerinin gözlerini çıkarırlar.
Kaynak: Rehber Ansiklopedisi